Velayetin Değiştirilmesi

Hakkında boşanma ya da ayrılık kararı verilmiş eşlerin müşterek çocuklarının velayetleri hakkında mahkemece bir karar verilir ve velayet kendisine bırakılmayan eş ile müşterek çocuk/çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edilir. Fakat bu hususta verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Bir diğer söyleyişle, velayet ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin yeniden talepte bulunularak, dava açılabilir.

Türk Medeni Kanunu’ nun 183. maddesinde, anne veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hallerinde, hakimin velayet ile ilgili gerekli önlemleri alacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu hususların varlığı halinde velayetin değişmesi mümkün olabilecektir. Fakat belirtmek gerekir ki, işbu koşulların varlığında dahi velayetin değiştirilmesi, çocuğun üstün yararına uygun ise mümkündür. Örneğin, velayet hakkına sahip olan annenin yeni bir evlilik yapması tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Böyle bir durumda velayetin değiştirilmesi için velayet sahibinin velayet görevini kötüye kullanmış olması veya müşterek çocuğu ihmal etmiş olması da gerekir.

Velayet davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan, hakim, taraflarca ileri sürülmeyen konuları da araştırabileceği gibi, dava sürecinde meydana gelen olayları da kararına esas alabilecektir.

Öte yandan idrak çağındaki çocukların, kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerine başvurulması ve tercihlerinin sorulması gerekmekte ve üstün yararlarına aykırı düşmediği müddetçe görüşlerine gereken önem verilmelidir. İdrak çağı her çocuğa göre değişmekte olup genel olarak 8 yaşını bitirmiş çocuklar idrak çağında kabul edilmektedir.

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları çerçevesinde velayet davalarının açılması ile nafaka hususunda da düzenleme yapılabilecektir.

 

Yol Tarifi